ENDÜSTRİYEL TASARIM TESCİL SERÜVENİ

Bir önceki sayımızda, günlük hayatta ve hukuki literatürde “Endüstriyel Tasarım” kavramını irdelemiştik. Bu ayki sayımızda sizlerle, Endüstriyel tasarımların tescil belgesi ile korunmak istenmesi halinde, tescil sürecinin izlediği yolu paylaşacağız.

Gerek Avrupa gerekse Türk Hukukunda, tasarımların korunması için, tescil zorunlu bir unsur değildir. Tescilsiz tasarımlarda Türk Ticaret Kanunu hükümleri kapsamında, korunabilirler. Ancak, bütün Fikri Haklarda olduğu gibi, tasarımlarında tescili tasarımcısına daha geniş bir hukuki koruma ve tasarımın kendisine ait olduğunu ispat noktasında kuvvetli bir karine oluşturmaktadır.

Tasarım mevzuatı esas olarak, ürünün görsel niteliklerini korumaktadır. Ürünün fonksiyonel özellikleri tasarım tescili ile korunmamaktadır. Ürünlerin teknik özellikleri yasal şartları varsa, patent ve/veya faydalı model korunmasına konu olmaktadır.

Tasarıma konu ürünler, üç boyutlu algılanabilir, yeni ve ayırt edici niteliği bulunan nesnelerdir. Tasarım düşüncesi tek başına hukuki korumadan yararlanmaz, diğer bir ifadeyle; somutlaşmamış nesnelleşmemiş soyut ve düşünce aşamasında kalan durumlarda tasarım tescil korumasından bahsedilemez.

Bir önceki sayımızda belirttiğimiz üzere, sanayiye uyarlanabilen yeni ve ayırt edici niteliği bulunan, her türlü ürün tasarım korumasından yararlanır. Sanayiye uyarlanamayan diğer bir ifadeyle üretime konu olamayacak nesneler tasarım korumasından yararlanamazlar.

Gerek Avrupa ve gerekse Türk Hukukunda nelerin tasarım korunmasından yararlanabileceği tek tek sıralanmamıştır. Günlük ve ticari hayatta milyonlarca ürün ve objenin var olduğu gerçeği karşısında böyle bir sıralama filende mümkün değildir. Bazı ürünlerin hangi yasal korumadan ayarlanabileceği, kimi zaman doktrin kimi zamanda yargı kararları ile belirlenmektedir. Örneğin, gayrimenkullerin özel bir mimari içerik taşıyan yapıların tasarım tescilleriyle korunup korunamayacağı ilgili çevrelerce tartışılmış ve nihayetinde bu tip ürünlerin, fikir ve sanat eserleri kanunu kapsamında olduğu ve bu kanun hükümlerine göre korunabileceği noktasında fikir birliğine varılmıştır. Bunun gibi bilgisayar yazılımları da tasarım hukukuyla değil, fikir ve sanat eserleri kanunu kapsamında, korunmaktadır.

Türkiye’de Endüstriyel Tasarımlar 554 Sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnameye tabidir. 1994 tarihli bu kanun hükmünde kararnamenin, bir takım değişikliklere uğramışsa da, teknolojinin ve internet çağının gerekleri karşısında yeterli kaldığı söylenemez. 554 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre, tasarım tanımını içeren ürünler, Türk patent Enstitüsüne yapılacak bir müracaatla, dosyalanmaktadır. Tasarım tescil prosedürü asgari 10 ay sürmektedir. Bu sürenin 6 aylık bölümü ilan süresidir. TPE yapılan başvurunun yasaya uygun olması halinde, tasarımları her ay yayınlanan resmi endüstriyel tasarımlar bülteninde ilana çıkartmaktadır. İlandan istenen ve beklenen gaye, üçüncü kişilerin tasarımları görerek, herhangi bir itirazları varsa bunu enstitüye sunmalarıdır. Tasarım başvurularına herhangi bir itiraz gelmemesi halinde, 6 aylık sürenin sonunda tasarım tescil belgesi düzenlenerek başvuru sahibine gönderilmektedir.

Tasarım başvurularına yapılan en yoğun itiraz, tasarımın yeni olmadığı noktasındadır. Zira, pek çok defa tasarımcılar, tasarıma konu ürünün piyasada olumlu bir talep görmesi halinde, tasarımları koruma kararı almak biçiminde hareket etmektedir. Yaptıkları ürünün tüketici algısında belli bir beğeni/talep noktasına ulaşıp ulaşmayacağını belirlemeden başvuru yapmaktan kaçınmaktadırlar. Oysa 554 sayılı KHK tasarım başvurusu yapılabilecek ürünlerin, kamuya arz tarihlerinin başvuru tarihinden itibaren geriye dönük en fazla 1 yıl olması asasını benimsemiştir. Kamuya arz edilen bir ürünün üzerinden, 1 yılda 1 gün dahi fazla bir zaman geçmiş olması halinde, tasarım yeni kabul edilmemektedir. Ancak Türk patent Enstitüsünün tasarıma konu ürünün kamuya ne zaman arz edildiğini araştırmak ve belgelemek gibi bir görevi ve yükümlülüğü yoktur. TPE başvuru sahibinin beyanını esas almaktadır. Bu açıdan söz konusu tasarımın bir yıldan daha fazla bir zamandır, kamuya arz edildiğini, piyasada bulunduğunu iddia eden taraf, bunu somut ve kuvvetli delillerle ispatlamalıdır.

TPE’nin her ne kadar tasarım incelemesi yönünden geniş yetkileri olmasa da, çok alelade herkesin kullanımına açık, herhangi bir ayırt ediciliği olmayan tasarım başvurularını reddetme yetkisi bulunmaktadır. Kimi zaman, uzun yıllardır herkes tarafından kullanılan alelade bir masa/sandalye vb. ürünler için başvuru yapıldığı bir vakadır. Oysa tasarımın olmazsa olmaz koşulları, yenilik ve ayırt edici özellik niteliklerini birlikte taşımasıdır.

TPE tarafından ilana çıkartılan tasarıma karşı yapılan itirazın reddi veya kabulü halinde, itiraz sonucu aleyhe olan tarafın kararın tebliğinden itibaren, 2 aylık yasal süre içerisinde kararın muhataplarına karşı, Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde dava açma hakkı vardır.

Herkesin aylık tasarım bültenini takip etmesi fiilen çok mümkün bir durum değildir. çoğu defa tasarımcılar, bu bülten takiplerini tayin ettikleri marka&patent vekilleri vasıtasıyla gerçekleştirebilmektedirler. Ancak her nasılsa, tasarım tescil süresinin gözden kaçırılması halinde, söz konusu tasarımın yeni veya ayırt edici niteliği olmadığı veya tasarımın gerçekte kendisine ait olduğunu iddia eden tarafın tescil aşamasında itiraz yolunu kaçırdığı için, yasal haklarını kaybettiği söylenemez. Böyle bir tasarımın tescil edilmiş olması halinde, bu tescilden zarar gören, tarafların tasarım tescil belgesi sahibine karşı, endüstriyel tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğünü talep ve dava hakları vardır. Ancak bu halde davada, TPE taraf gösterilememekte ve dava davalının ikametgahı mahkemesinde açılmak durumundadır.

Fikri hakların tescili tıpkı menkul ve gayrimenkul malların sahipleri adına tescili gibi, mülkiyet hakkının kime ait olduğunu göstermesi açısından oldukça ehemmiyetlidir. Özellikle, bir ürünü tasarlamak o ürünün yaratıcısı olmak, manevi tarafı da olan bir husus olduğundan kendisine ait bir ürünün başkası tarafından tescil olunması, tasarımcıyı çoğu zaman maddi olmaktan ziyada, manevi olarak rahatsız eden bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu sebeple, bütün tasarımcılara kendi duygu ve düşünce dünyalarını birikimlerini yansıttıkları ürünleri yasal zeminde korumalarını tavsiye ediyoruz.

Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere, Yaklaşan yeni yılınızı tebrik eder, sağlık ve esenlikler dilerim. 11.12.2014

Sevgiyle kalın…

              Avukat

       Hatice YILDIZ

Marka & Patent Vekili

    Test

    Form Gönderimi

    Tamam

    YILDIZ & EROĞLU HUKUK BÜROSU

    • Eskişehir Yolu Mustafa Kemal Mahallesi 2159 Sokak 8-2 Ankara
    • +90 312 232 16 90
    • info@yildizeroglu.com