AİLE HUKUKUNDA ANLAŞMALI BOŞANMA

Günümüz dünyasına baktığımızda her kültürde toplumun temel taşını oluşturan aile siteminin hızla dağıldığını görmekteyiz. Her yıl evlenen binlerce mutlu çift varken, bu çiftlerin ciddi bir oranının kısa bir süre sonra, mutsuz, huzursuz ve hatta birbirlerine dünyayı dar edercesine ayrıldıklarına, boşanma kararı aldıklarına şahit olmaktayız.

En ufak bir tartışma neticesinde dahi mahkemelere koşuşturan çiftleri iki tür boşanma davası beklemektedir. Birincisi Çekişmeli Boşanma Davası; boşanma ve yan edimler(Velayet, Nafaka, Tazminat, Çocukla kişisel ilişki vs.) konusunda anlaşamayan eşlerin, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını ve kusurun hangi tarafta olduğunun tespitini mahkemeden talep etmesidir. İkincisi Anlaşmalı Boşanma Davası; Evliliği en az bir yıl sürmüş olan çiftlerin boşanma ve yan edimler konusunda anlaşarak mahkemeye başvurması halidir. Bu yazımızda anlaşmalı boşanma davası üzerinde duracağız.

Anlaşmalı boşanma davası Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin 3. fıkrasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının bir türü olarak düzenlenmiştir. Buna göre; “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”

Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için Türk Medeni Kanunu'nda belirtilmiş olan şartların varlığı aranmaktadır. Bu şartlar;

• Anlaşmalı boşanmak isteyen tarafların evlilikleri en az 1 yıl sürmüş olmalıdır. Bir yıldan az süren evlilikler çekişmeli boşanma davasına konu olabilir.

• Anlaşmalı boşanmak isteyen taraflar evlilik birliğini sona erdirmek için her konuda mutabık kalmalıdır. Diğer bir deyişle, taraflar boşanma ve yan edimler konusunda ortak karara varmış olmalıdır. Taraflar bir konuda dahi anlaşamamışlarsa hâkim anlaşmalı boşanmaya karar veremeyecektir.

• Anlaşmalı boşanma davasında taraflarının duruşma gününde mahkeme huzurunda hazır bulunması şarttır. Zira hâkim irade sakatlığı hallerinin bulunması ihtimaline karşı, protokolde mutabık kalan tarafların iradelerini duruşma esnasında da beyan etmelerini isteyecektir. Taraflardan birinin dahi duruşma gün ve saatinde mahkemede hazır bulunmaması durumunda anlaşmalı boşanma davası karara bağlanamayacaktır.

• Tarafların boşanma ve yan edimleri konusunda anlaşmaya vardığı metnin hâkim tarafından uygun görülmesi gerekmektedir. Davada taraflar boşanmanın mali sonuçları hakkında üzerinde anlaştıkları anlaşma metnini mahkemeye sunabilecekleri gibi, yapılan anlaşma duruşma esnasında tutanağa geçirilmek suretiyle ilgililer tarafından imzalanabilecektir. Anlaşmalı olarak boşanmak isteyen tarafların mutabık kaldığı hususları mahkemeye iletmesi bazı durumlarda yeterli olmayabilir. Çocuğun velayetinin söz konusu olduğu hususlarda hâkim, tarafların ve çocuğun menfaatini göz önüne alarak protokol üzerinde gerekli gördüğü hususları değiştirebilir. Bu değişikliklerin taraflarca kabulü halinde boşanmaya hükmolunur.  

Anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına kıyasla daha kısa sürede sonuçlanır. Tarafların usuli işlemler bakımından hazır olmaları durumunda anlaşmalı boşanma davası tek celsede karara bağlanacaktır. Uygulamada genellikle dava açıldıktan sonra mahkemenin iş yoğunluğuna göre 1-2 ay sonrasına duruşma günü verilmektedir. Davanın bir avukat vasıtasıyla açılması ve takip edilmesi halinde mahkemenin iş yüküne göre 1-2 haftada sonuçlanması da mümkün olabilmektedir.

Boşanma davalarına bakmakla görevli olan mahkeme ''Aile Mahkemesi''dir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yargı çevresinde dava ''Aile Mahkemesi'' sıfatıyla ''Asliye Hukuk Mahkemeleri''nde görülecektir. Anlaşmalı boşanma davasında yetki kesin yetki niteliğinde değildir. Zira, anlaşmalı boşanma davasında tarafların iradesi her anlamda ortak ve aynı doğrultuda olduğundan ve yetki itirazında bulunulması davanın mahiyeti ile örtüşmeyeceğinden kanaatimizce tarafların hazır bulunduğu her yerde açılabilir.

Tarafların boşanmalarına mahkemece hükmolunduktan sonra gerekçeli kararın mahkemece yazılarak taraflara tebliği ile birlikte 15 günlük temyiz süreci başlayacaktır. Bu sürenin başlangıcında tarafların karşılıklı olarak temyiz hakkından feragat etmesi kararın kesinleşme sürecini hızlandıracaktır. Süresi içinde temyiz edilmeyen karar, sürenin bitimini müteakip kesinleşecektir.

Anlaşmalı boşanma davasında yoksulluk nafakası verileceğine dair bir anlaşma mevcut değilse, yani yoksulluk nafakası istenmedikçe boşanma kararının kesinleşmesi ile bu karar boşanma ve boşanmanın feri sonuçları hakkında kesin hüküm teşkil edeceğinden daha sonra yoksulluk nafakası istenemez.

Kesinleşen boşanma kararı, mahkeme kalemince kararı vermiş olan mahkemenin bulunduğu yer nüfus müdürlüğüne gönderilir ve tarafların nüfus kütüklerine işletilir. Böylelikle taraflar yeni nüfus cüzdanlarını alabilecektir.

Hayallerle kurulan, emek harcanan, sevgi tohumları ekilen bir yuvanın daha sonuna geldik. 02.06.2015

Sevgiyle Kalın…

           

             Avukat                                            Avukat

       Hatice YILDIZ                                       Zeki AKARSU

Marka & Patent Vekili 

    Test

    Form Gönderimi

    Tamam

    YILDIZ & EROĞLU HUKUK BÜROSU

    • Eskişehir Yolu Mustafa Kemal Mahallesi 2159 Sokak 8-2 Ankara
    • +90 312 232 16 90
    • info@yildizeroglu.com